Gençler!
Vatan ve milletimizi yükseltmek için, mevcut felsefi doktrinlerden hangisini seçmenin uygun olacağını benden soruyorsunuz. Bilmem ki, bu sualin her insaflı vicdanı ezecek kadar ağır olduğunu düşündünüz mü? Gençlik, ancak ihtiyarlıkta büyük kıymeti takdir edilen bir nimettir. Gençler için hayat bir şiirdir. Gençlerin arzu dolu gönüllerine ancak hayal perilerinin ruhu okşayan nağmeleri, ümid şiirleri ulaşabilir. Onların masum gözleri, bu hayat mücâdelesi sahnesinde kanlı facialar değil, emel ile ümidin sevişmesini görür. Onlar fazilete inanırlar; bayağılığı inkâr ederler. Bu hâlettir ki, onları aldatır; hayatı sevdirir ve elemlerin yükünü taşıyabilecek bir kuvveti kendilerine kazandırır.
Lâkin, sayısız şiir ve hayal tüllerinden dokunmuş, gönül çekici bir perde ile örtülü olan «Hakikat», bu perdenin açılmasiylc meydana çıkarsa, insan korkunç bir surette, hayal .semâlarından şu alçak zemine düşüyor... Ne acı şey!..
Bu düşüş, bir bakışta, bir tekâmül ve terakkidir. Zira evvelce hayalci olan insan, bu düşüşten sonra mütefekkir nâmını alabiliyor. İşte size şu sözleri, hayal semâlarından düşmüş. düşündüğü için şu çorak hakikat zeminine atılmış bir adam söylüyor!..

---